HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK'İN DE KATILIMIYLA İSTİŞARE TOPLANTISI
Sayın Bakanım,
Sizleri son olarak 2017 yılında Başbakan Yardımcılığı döneminize odamızda konuk etmiştik. Bugün, 7 yıllık bir aranın ardından ‘Bursa İş Dünyası ile İstişare Toplantımıza’ katılarak bizleri onurlandırdınız.
Hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Reel sektörümüzün sorunlarını yakından biliyorsunuz. Bilgi birikiminiz, tecrübeniz ve çözüm odaklı yaklaşımınız; Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile odamız arasında daha güçlü bir diyaloğun kurulmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Ülke ekonomimizin ve üretim koşullarımızın tüm dünya ile birlikte çetin sınavlardan geçtiği bir dönemdeyiz. 2023, dünyada yaşanan olumsuz gelişmeler, Şubat ayında meydana gelen yüzyılın en büyük deprem felaketi ve yakın coğrafyamızdaki jeopolitik gerilimler nedeniyle zorluklar yaşadığımız bir yıl oldu. Bunun bir yansıması olarak, 2023 yılı muhtemelen 2009’daki küresel finansal kriz ve 2020’deki pandeminin de ardından son 30 yılın en düşük büyümesi olarak kayıtlara geçecektir.
Ülkemizde finansal istikrarı sağlamak üzere yüksek enflasyona karşı verilen kararlı mücadele, politika değişikliğinin ardından rasyonel zemine taşındı. Artan girdi fiyatları ve enflasyonun altında seyreden döviz kurlarıyla birlikte arka arkaya yapılan faiz artışları, kaynak erişimimizi sınırladı. Firmalarımızın yükü bu dönemde daha da ağırlaştı. Neticede etkilerini tüm sektör paydaşları olarak yakından hissettiğimiz zor bir yılı daha geride bıraktık.
Ülke ekonomimizde politika değişikliklerinin etkisini görmeye başladığımız 2023’ün ardından temkinli bir iyimserlik havası yayılmaya başladı. İhracatta ülke olarak elde ettiğimiz başarılar, büyüme performansımız ve kredi risk primimizin 300 baz puana kadar gerilemesi, motivasyonumuzu güçlü tutan pozitif gelişmeler olarak öne çıkıyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, yeni yılda risklerimizin azaldığı, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının sağlandığı bir dönemin yaşanması en büyük beklentilerimiz arasında. Yapısal sorunlara odaklanan reformlar ile birlikte kamu maliyesi, enflasyonla mücadele, finansal sektör ve cari açıkla mücadele noktasında ekonominin direncinin artacağına inanıyoruz.
Mevcut durumda iş dünyamız için en önemli stres kaynağı olarak enflasyon öne çıkıyor. Bu noktada ekonomi yönetimimizin enflasyonla mücadeleyi 2024 yılında da büyük bir kararlılıkla sürdüreceğini açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz. Diğer taraftan döviz kurundaki değer artışının enflasyonla doğru orantılı olmaması, ihracatçılarımızın küresel arenada rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor. Bu noktada başta Eximbank, İhracatı Geliştirme Fonu ve yatırım taahhütlü avans kredileri olmak üzere, farklı finansal enstrümanlarla üretimi, ticareti, ihracatı ve istihdamı koruyan desteklerin hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor.
Yeni yılda fiyat istikrarının yanı sıra iklim krizi, yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri ve gıda arz güvenliği gibi meseleler de önemini korumaya devam edecek.
Konuşmamın bu bölümünde izninizle üyelerimizin finansman konusundaki öncelikli taleplerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bildiğiniz üzere 2021 yılında yapılan düzenleme ile tüm firmaların bankalar nezdinde sahip oldukları kredi limitleri Türk Lirası ile verilmeye başlandı. Ancak döviz kurlarındaki artışlar ve yüksek enflasyon karşısında özellikle ihracatçı firmalarımızın kredi limitleri döviz karşısında eridi ve finansman zorlukları baş gösterdi. İlk aşamada ihracatçı şirketler ve ihracat kredisi kullanan firmalar olmak üzere, bankalar nezdindeki kredi limitlerinin yeniden döviz cinsinden oluşturulmasına imkân sağlanmasını talep ediyoruz.
İhracatçılarımız için reeskont kredisinin günlük kullanım limitlerinin 1,5 milyar TL’den 3 milyar TL’ye yükseltilmesi ve ihracat dövizlerinin yüzde 30’unun bankalara bozdurulma zorunluluğunun kaldırılması önemli bir adım oldu. Bu yerinde adım için sizlere şükranlarımızı sunuyoruz. Bu bağlamda reeskont kredi limitlerinin 4,5 milyar TL seviyelerine artırılmasını beklediğimizi ifade ediyoruz.
İhracat bedellerinin yüzde 40’ının Merkez Bankası’na satılması uygulaması, döviz alış ve satışı arasındaki makas nedeniyle firmalarımızın rekabetçiliğine zarar vermektedir. Yüzde 40’lık oranın düşürülmesi ve dövizlerini Türk Lirası’na çeviren firmalara, çevrilen tutarın döviz dönüşüm priminin yüzde 2’den yüzde 5’e çıkarılması da üyelerimizin öncelikli talepleri arasında yer alıyor.
Kesinleşmiş devreden KDV alacaklarının Eximbank kredilerinde teminat olarak kabul edilmesinin, firmaların teminat eksiklerinin kapanması ve nakit kredi limitlerinin artması noktasında faydalı olacağına inanıyoruz.
Bu yıl itibariyle yüzde 25 olarak uygulanacak olan kurumlar vergisi oranının yeniden yüzde 20’ye indirilmesi, yine bu yıl için 700 TL olarak belirlenen asgari ücret işveren desteğinin geçmiş yıllarda olduğu gibi yüzde 6 oranında korunarak devam ettirilmesi firmalarımızın öncelikli talepleri arasında yer alıyor.
Sayın Bakanım, 2021 yılında işletmeleri borçlanma yerine öz kaynaklarını kullanmaya teşvik etmek amacıyla, finansman giderlerinin yüzde 10’unun kurumlar vergisi hesaplamasında indirime konu edilmemesi yönünde bir karar alındı. Salgın sonrası dönemin koşulları gözetilerek yapılan bu düzenlemeye bugün artık ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle finansman gideri kısıtlamasının kaldırılarak, firmaların tüm finansman giderlerini kurumlar vergisi hesaplamasında gider olarak gösterebilmesi de iş dünyamızın talepleri arasında yer alıyor.
Meslek komitelerimiz ve sektör konseylerimizin ortaya koyduğu sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm beklentilerini içeren raporumuzu da toplantımızın sonunda sizlere takdim edeceğiz.
Zat-ı alinizi Bursa iş dünyamızın temsilcileriyle buluşturan bu kıymetli istişare toplantımızın, hem kentimiz hem de ülkemiz ekonomisi açısından hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum. |