Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Sayın Rektörüm, Balkan Türksiad’ın değerli başkanı, Üniversitelerimizin kıymetli hocaları, Değerli öğrencileri , Kıymetli basın mensupları,
Böylesine önemli bir günde sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyetle hepinizi şahsım, Uludağ Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası adına saygıyla selamlıyorum.
Değerli konuklar
Bilgi ve bilimin, teknolojinin, Ar-Ge faaliyetlerinin şehirlere ve ülkelere yön verdiği bir dönemdeyiz.
Bilgiyi elinde bulunduran, bilimi kalkınma için seferber edebilen toplumlar, ekonomik anlamda da gücü elinde bulundurmaktadır.
Ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına taşıyacak temel unsur bilim ve teknolojidir.
Hızlı balığın yavaş balığı yuttuğu ve yoğun rekabetin yaşandığı bu dönemde sürdürülebilir rekabeti korumamızın ve geliştirmemizin yolu bilgiyi teknoloji üretimine dönüştürmekten geçmektedir.
Bu noktada çağı yakından takip eden ve bünyesinde teknolojiyi barındıran sanayi ile birlikte çalışan üniversitelere ve eğitimle teknolojinin birlikte büyüdüğünü kabullenmiş işletmelere önemli görevler düşmektedir.
Sürdürülebilir, rekabetçi ve güçlü bir ekonomi için yüksek teknolojili ve katma değerli üretim büyük önem taşımaktadır.
Dünyada bunu başarabilen şehirler ve ülkeler küresel rekabette de üst sıraları domine etmektedir.
Küresel rekabet endeksinin ilk sırasında bulunan İsviçre’yi diğer ülkelerden farklılaştıran en önemli unsur, bilginin üretime dönüşme sürecidir.
İsviçre’deki araştırma enstitüleri, bilim ve iş dünyası arasındaki işbirliğini en iyi şekilde yürütmektedir.
Bizler için örnek teşkil edebilecek bir başka ülke de Finlandiya’dır.
1970’li yıllara kadar Türkiye ile aynı kaderi paylaşan Finlandiya’nın petrolü, turizmi ve jeopolitik avantajı yoktu.
Ancak Finlandiya, teknolojik altyapı yatırımlarıyla ve gerçek anlamda araştırma yapan üniversitelerle 1970’li yıllardan sonra bilgi toplumuna dönüştü.
Finlandiya, milli gelirinin % 3,5’ini Ar-Ge’ye ayırdı ve bugün Türkiye’nin milli gelirinin 4 katına ulaştı.
Bilginin üretime dönüştüğü bir başka bölge de Almanya’nın baden Württemberg Bölgesi’dir.
Yılda ortalama 15 bin patentin alındığı baden Württemberg, Avrupa’da 1930’lardan sonraki en büyük ekonomik bunalımın yaşandığı bir dönemde Türkiye’den fazla ihracat yaptı.
Türkiye de 2000’li yılların başından itibaren dünyanın dikkatini çeken bir ekonomik büyüme performansı ortaya koymuştur.
Milli gelirimiz 250 milyar dolar seviyesinden 820 milyar dolara yükseldi.
Bilgiye ve teknolojiye yatırımın en önemli göstergesi olan Ar-Ge harcamalarının milli gelirimize oranı ise %0,25’lerden %1’e ulaştı.
Son 15 yılda ekonomik göstergelerimiz neredeyse 4 kat arttı.
Ancak büyük hedeflere ulaşmak istiyorsak rakiplerimizden daha hızlı koşmak zorundayız.
Bakın, dünyanın gelişmiş ekonomileri arasında yer alan Abd, milli gelirinden Ar-Ge’ye %2,8 Almanya %2,9 güney Kore ise % 3,4 pay ayırmaktadır.
Bizler de bilgi ve teknoloji yatırımlarımızı artırmak, sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşmak zorundayız.
Bunu gerçekleştirebildiğimiz zaman kişi başına düşen milli gelirimizi 25 bin dolara çıkarabilir ve refah seviyemizi gelişmiş toplumlar seviyesine taşıyabiliriz.
Değerli konuklar
Türkiye’nin 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesinde Bursa’ya büyük görev düşüyor.
Kentimizde bilgi ve inovasyona dayalı üretim ve ihracata yönelmeli, ileri teknoloji ürünlerinin ihracatımız içerisindeki payını yükseltmeliyiz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak ortalama ihracatta Türkiye’nin 4 dolarlık 2023 hedefini bugünden yakalayan Bursa’da sanayideki dönüşümü gerçekleştirecek projeleri hayata geçirmekteyiz.
Otomotiv, tekstil ve makine gibi sektörlerde Türkiye’nin merkezi olan Bursa’mızı yüksek teknoloji gerektiren uzay, havacılık ve savunma ile raylı sistemler alanında üretim ve teknoloji üssü haline getirmeyi hedeflemekteyiz.
İçerisinde teknoloji geliştirme bölgeleri, mükemmeliyet merkezleri ve eğitim merkezleriyle kurulacak olan yeni nesil Osb, bünyesinde ulusal ve uluslararası nitelikteki firmaların araştırma ve geliştirme merkezlerini de barındıracak.
Türkiye’nin ilk Osb’sini kurma vizyonuna sahip olan bursa, Türkiye’nin sanayi, ticaret ve ihracat merkezi olmuştur.
yüksek teknolojili yeni Osb de kentimizin gelecek 50 hatta 100 yılını teminat altına alacak önemli bir projedir.
Değerli konuklar
Sanayi bölgelerimizde hayata geçireceğimiz teknokentler de sanayici ile üniversiteyi daha da yakınlaştıracak bir başka projemizdir.
İşletmelerin hızlı bir şekilde değişen teknoloji ve tüketici ihtiyaçlarına ayak uydurmaları sürekli bir Ar-Ge çalışması ile mümkündür.
Uludağ tekstil ihracatçıları birliğimizle birlikte Türkiye’ye örnek olarak Ar-Ge proje pazarını ilk kez bizler Bursa’da hayata geçirdik.
365 oda ve borsa arasında ilk kez Btso tarafından başlatılan inovasyon ligi projemiz de Türkiye’ye rol model çalışmalarımız arasındadır.
Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon kültürünü daha geniş kitlelere yaymak amacıyla yaptığımız çalışmalara bir yenisini daha ekliyoruz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak mayıs ayında Bursa’da ilk kez gerçekleştireceğimiz inovasyon ve tasarım buluşmaları, kentimizi bu alanlarda cazibe merkezi kimliğine dönüştürecek.
Odamızın iştirakleri arasında bulunan ve teknoloji geliştirme bölgeleri arasındaki gücünü her geçen yıl arttıran Ulutek ile Uludağ üniversitesi teknoloji transfer ofisi arasında ocak ayında önemli bir işbirliği protokolüne imza attık.
Bu işbirliği ile üniversite -sanayi arasındaki koordinasyon gelişecek, teknoloji tabanlı fikirler ürüne daha hızlı dönüşecek ve fikri mülkiyet hakları da korunacak.
Ayrıca buradan çıkan fikirlerin pazarlanması, satılması ve transfer edilmesi de sağlanacak.
Ulutek ile Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer ofisi’mizin birlikte yapacağı çalışmalarla kentimizde 23 olan Ar-Ge merkezi sayısını yılsonuna kadar 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz.
Değerli konuklar
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak hayata geçirdiğimiz bir başka projemiz ise bursa gökmen projesidir.
Proje kapsamında oluşturduğumuz uzay, havacılık ve savunma kümelenmemizle bir taraftan özgün helikopter projesi gibi yüksek teknoloji gerektiren alanlarda aktif olarak yer almayı hedeflerken,
Diğer taraftan da çocuklarımızın bu alanlardaki farkındalığını artırmaya çalışıyoruz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte Gökmen Uzay ve Eğitim Merkezi’ni Türkiye’de ilk kez Bursa’da hayata geçiriyoruz.
Bu kapsamda aralık ayında bakanlığımız ve büyükşehir belediyemiz ile birlikte protokolümüzü imzaladık.
Türkiye’de örnek projelerin merkezi haline gelen bursa, 52 milyon tl’lik kaynak ile çocuklarımızın hayallerine uzay ve havacılığı da yerleştirecek ve Türkiye’nin gökmeni Bursa’dan yükselecek.
Değerli konuklar
Bilim ve teknoloji, kamu, özel sektör, üniversiteler ve sanayi ekosisteminde gelişiyor.
Bilim, teknoloji ve yenilik alanlarında katma değer oluşturan ve gücümüze güç katacak olan çalışmalar bu ekosistemde gelişecek.
Tüm kurumlarıyla örnek bir birliktelik sergilediğimiz Bursa’da, Uludağ üniversitemiz, Ulutek ve teknoloji transfer ofisimizin işbirliğinde gerçekeştirdiğimiz ‘bilim ve teknoloji haftası’nın kentimiz ve ülkemiz adına hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyor, saygılarımı sunuyorum.
|